25 Eylül 2009

oyala beni hayat

kadim dostum burcak'in biriken milleriyle 5 ay sonra gidecegimiz isvicre ziyareti icin simdiden heyecanliyim. simdiye kadar baska bir ulkenin topragina ayak basmamis ben heyecan doluyum. hizlica bilmedigim ingilizceyi meramımı anlatacak kadar da olsa cozmek zorundayim!
(butun bunlar aslinda onu unutmak icin; baska seyleri yerine koymaya calisiyorum hepsi bu!)

1 yorum:

Benim Hayatim dedi ki...

Her nereye gidersen git O'nu da götüreceksin. Herşey beyninde nasıl düşünürsen öyle hissediyorsun.

Ben son ayrılığım da (5yıldan sonra) galiba nefes alamıyorum, annemi çağırıp hastaneye mi gitsek acaba diye düşünecek kadar dibe vurdum. Aslında bizim yola devam edemeyişimizde ki tek neden yaşadığımız çok büyük HAYAL KIRIKLIĞI. Yaşanan bunca şeyden, fedakarlıklardan, iniş-çıkışlardan sonra O'na da güvenemiyorsam kime güveneceğim ben? Sonrasın da ne önemi var, hepsi zaten aynı son...

Ama inan ki geçiyor. Sadece olaylara bakış açını değiştir. Kendine acımaktan VAZGEÇ! Senin acı çekmediğini, eğlendiğini, güçlü durduğunu gördüğü an aynı şeyleri O hissedecek. Belki de hissediyor yanlız kaldığında neler yaşadığını bilmiyorsun ki! Hayatında başka biri de olsa, bi ton yeni arkadaşı da olsa maziyi kimse değiştiremez. O güzel şeyler yaşandı. Ama sonuna kadar üzül, kaybettiklerinin ardından ağla,küfret,kız,bağır,nefret et,sonra yeniden geri iste,yine kız.. Ancak öyle azalıyor. Ancak öyle için soğuyor.

Sonra kendiliğinden hissettiklerin farklı bir rafa geçiyor. Sadece gülümseyip, güzel şeyleri hatırlıyorsun. Zaman sadece biraz zaman. Acele etme nasıl yavaş yavaş bünyende kendine yer açtıysa işte öyle ayrılacak.

Taki sen O'na sıkı sıkıya tutunup bırakmakta ISRAR etmezsen.

Sabah sabah çok yazdım. Ama uzun süredir acını paylaşıyorum. Mutlu olmanı istiyorum.
Sevgiler,
AYSUN...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...