kim bu SEDA?

isteniyorum, veriyorlar, alyanslar, öpüsüyoruz, iyi dilekler vs. cikip balkonda bir sigara iciyoruz... rahatliyoruz.
asil telas simdi basliyor!

(isterken ayten hanim "kizimiz seda'yi oglumuza istiyoruz" dedi. hışımla berkeye dönüp "seda kim ya" dedim. herkes koptu gülmekten bir anda sicak bir hava esti gerginlik gitti. biri "senden önce sedayi istedik vermediler, sonra buraya geldik" dedi. uzadi gitti.
benim biraz canim sıkıldı.
seda kim?)

issiz kaldim

bilgisayarim bozuldu;
kendimi bir hastaligin pencesine dusmus gibi,
evime hirsiz girmis gibi,
colugum-cocugum kaybolmus gibi,
ugurlu yuzugumu kirmis gibi,
gunlugumu kaybetmis gibi,
ayakkabimin burnuna biri basmis gibi,
cayimin bir kismi tabagina dokulmus gibi,
gibi
gibi
hissediyorum.

wc

evlilik sebebiyle sikca karistirdigim dekorasyon dergilerinin birinde hem kadinlarin hemde erkeklerin kullanabilecegi yeni tasarlanmis pisuarlara rastladim. benimde 2 cift sozum olacak konulu postumu yazmak uzere internette bir arastirayim dedim. (b*ktan islerle ugrasiyorum kisaca) megersem yurdum insani yukarida gordugunuz calismayi yapmis uygulamaya koymus bile. sorarim simdi acaba o ecnebinin bu isten haberi varmi?
(kisisel not: birakinda kendi ozelimiz olmaya devam etsin tuvalet gereksinimi. unisex bir hal almasina ne hacet? oturarak isemenin bir ambiyansi var bence tuvaletin atmosferine kapiliyorsun, yoksa bile yapiyorsun. digerini dusunemiyorum, stresli bir surec. bu uygulama en cok bar vs. calisir, alkolluykende... neyse devam etmiyorum.)

uff

mudo'daki masayi almadigim icin pisman olmak istemiyoruuuum:(

beni yasamak degil bu telas oldurecek

resmi kayitlara gore 1 ekim dogum gunum!
fi tarihinden beri yazmiyorum. vazgectim sanirim.
bide evlenmeye calisiyorum onunda etkisi var.
yapacak is cok. esyalara karar vermeliyim. once evi degistirmeli tabi... hali hazirdaki yere gore bir planim var ama yeniliklere acigim;) hem evlenip hemde bodruma tasinmak biraz yoracak sanirim.
sunger bopun dedigi gibi ha_zırım, ha_zırım, ha_zırım!!!

(vol1. yatak icin ferforje model secilsin ve siparis verilsin -tabi bodrumdaki imalatciya-)

isyan

bu turkselin allah belasini versin!
ya ben hic boyle bir insan degildim. bana yasattiklari bu stres yuzunden bile dava etmeliyim.
biktim artik uyesi oldugum paket ucreti disinda yuzlerce lira odemeye. super paket dahilinde 55 tl ye coşmam gerekirken daha simdiden guncel faturam 65,55 gorunuyor nasil is bu? ben cileden ciktim artik.
yerlestirebildigine yerlestir bu salaklarda ayakta uyusun kampanyasimi bu nedir? sadece ben olsam gene iyi esim dostum-dost bildiklerim hepsinde ayni terane. ne o turkseli hortumlayip kaçacakmi bunlar nedir?

ofiste bir gün...

markiz/taksim

50 senelik "markiz"e ilk kez gidiyorum ve hayran kaliyorum.

dizney

dun arkadaslar disney istanbula geliyor diye mujdeleriler, hic haberim yoktu. bizim kalkip paris'e vs. gidecegimiz yok bari o ayagimiza geliyor diye seviniyordum. ama proje daha simdiden yilan hikayesi olmus. almanyadaki "kullanilmayan" disney ankaraya getirilecekmis, sonra vazgecilmis, istanbul olsun denmis. hadi ordan kusadasi belediyesi cikmis yok bizim iklimimiz soyle guzel boyle otellerimiz var trafik yok, 10 gunesli ayimiz var... uzayip gidiyor boyle. cesitli yorumlar yazilar var internette.
bencede hakli adam orda olsun, istanbulun kalabaligi kendine yetiyor zaten! siz bize alisveris merkezi yapin biz bundan anliyoruz. bayiliyoruz hafta sonlari yer kapacak gibi kosturarak gezmeye:)

gunun ilk maili

Sanat! cennete giden merdiven

Eugenio Merino'nun 'Cennete giden merdiven' adını verdiği heykel! (kimin altta kimin ustte oldugunun ne onemi var? hersey herkes orda)
kaynak

...

isin asli; bende...

konser

ayin 12sinde sertap erenerin konserine gittim pek istemesemde. ama cok etkilendim. taksim xlarge diye bi mekan secilmis konser icin gercekten mimari yapisi ve tavanandan harkulade bi avize sarkan bir yer burasi. ayrintilari ve fotolari daha sonra yayinlayacagim, patron burda.

kirik

sabah ise gelirken dustum. simdi hastaneden geliyorum. sol bilegim catlamis. alciya aldilar:( zaten usuyordum simdi parmaklarimi hissetmiyorum. annemi arayip bilegim catlamis alciya aldirdim desem simdi evham yapar en iyisi aksam gidince gorsun.
moralim bozuk benim ya:(

ani

oturdugum evden adalari gormeme ragmen hic gitmek istememistim. israrlar vs gittik bi sekilde, bir pazar gunu, hemde plaja.
salakligimin daniskası. iste bu yukarda gordugunuz resimden 5-10 kisi daha vardir veya yoktur. nefes alacak yer yoktu. kabus gibi. gorunce mazi gözümde canlandi. noolcak bu istanbulun hali? cin plajina donmeye ramak kalmis.

gozetle beni

artik isteyken yaz bi post darlaninca, gir bi bak, internete bi haber oku kafan dagilsin vs. mazide kaldi. BBG hayatimiza basliyoruz. sebebini bilmiyorum ama artik kamerayla izleniyoruz. ve anlamaya calisiyorum. bunu yapmalari icin gerekli bir sebep ariyorum. ulan sabah (07:30-12:30 / 13:00-18:00) aksam annemden babamdan cok ben bu insanlari goruyorum, kaldiki 3-5 degil 8. yilim bu sene bir insani tanimak icin yeterli bence. burdaki butun herkes icin boyle.>:( ciripciplak soyunmak istiyorum...gibi seyler var kafamda.
tasarim bolumunun bunu hak edecek ne yaptigini cok merak ediyorum. ensemde nefes hissetmek istemiyorum, ben rahat olmak istiyorum. zaten nazi kampi bazende huzur evi gibi burasi. buna ragmen sanki kasa tutuyormusuz, para girip cikisi yapiyormusuz gibi denetlenmenin ne alemi var!!!
ne ayip!

+Z yorum

şu "sütaşkı" reklaminin kaldirilmasi icin ne yapmak gerekiyor acaba. kendimi kanali degistirmekten alamiyorum. eminim candan ercetin de boyle bir reklam cekildigini bilseydi soylemezdi bu sarkiyi.

arkadasim duru