22 Eylül 2008

Dubai’ye devinen bina geliyor (etkilendim)

Dinamik Kule adı verilen 80 katlı binanın her katında bulunan prefabrik dairelerin her biri de birbirlerinden bağımsız devinim halinde olacak. Böylece binanın şekli de sürekli değişecek.
Dubai’de dünyanın ilk hareket eden binasının inşasına yakında başlanıyor. Binanın mimarı David Fisher, “Bu kendi etrafında dönen, hareket eden ve şekli sürekli değişen ilk bina olacak.” dedi.

New York’ta projenin tanıtımı sırasında konuşan İtalyan mimar Fisher, “Bina hiçbir zaman aynı görünmeyecek, ikinci bir kez aynı şekle bürünmeyecek” diye konuştu.

420 metre yüksekliğindeki binadaki daireler, ses komutasıyla merkezi bir kolonun etrafında 360 derece dönüş gerçekleştirecek. Bu dönüş, her kat arasında bulunan toplam 79 adet rüzgâr türbininin sağladığı enerjiyle söz konusu olacak.

Ayrıca bu türbinler tüm binanın kullanacağı elektriği ve fazlasını da üreteceği için, bina enerji açısından dış kaynaklara gereksinim duymayacak.

Kendi eksenleri etrafında dönmeleri bir ila üç saat alacak olan dairelerin fiyatları da 3 milyon 700 bin ila 36 milyon dolar olacak.

Benzeri 70 katlı bir binanın da Moskova’da inşa edilmesi planlanıyor.

İtalyan mimar David Fisher, “Bu binaları, zamanın tasarladığı, hayatın şekillendirdiği binalar olarak tanımlıyorum. Bu binalar vizyonumuzu çepeçevre, yeni bir hayata doğru genişletecek” diyor.
Dinamik Kule’nin inşasının 700 milyon dolara malolması ve 2010 yılında yerleşime açılması planlanıyor.ntvmsnbc.com dan alindi, ayninsinin tipkisi.

21 Eylül 2008

sikayet


daha uykum acilmamis. oylece ekranima bakip ruhumu vucudama girmesi icin ikna etmeye calisirken. yanimdan soyle bir serzenis geldi.
"el insaf be kizim daha sabahin 9'u. bu copu ne zaman doldurdun boyle? gene butun ofisteki kagitlari atmissin!" (ofisboy)
saskinim.

17 Eylül 2008

estetik

haberde, estetik 18 yasindan once onerilmiyor deniyor.
"alooo ne diyosun sen uyan!" diyesi geliyor insanin.
onermeyeceksin, yasakla gitsin. artik 16-17 yasina basmis kizlarin babalari dogum gunu hediyesi olarak meme ve burun ameliyati veriyor.
cik sokaga hepsi ayni anadan dogma gibi burunlar, dudaklar vs.
(uzar bu)

11 Eylül 2008

Daha ne olsun ...

Öyle sabah uyanır uyanmaz yataktan fırlama
Yarım saat erkene kurulsun saatin
Kedi gibi gerin, ohh ne güzel yine uyandım diye sevin..
Pencereni aç, yağmur da olsa, fırtına da olsa nefes al derin derin Yüzüne su çarpma, adamakıllı yıka yüzünü serin serin
Geceden hazır olsun, yarin ne giyeceğin
Ona harcayacağın vakitte bir dilim ekmek kızart
Çek kızarmış ekmek kokusunu içine
Bak güzelim kahvaltının keyfine.
Ayakkabıların boyalı olsun, kokun mis,
Önce sana güzel gelsin aynadaki siluetin
Cık evinden neşeyle, karsına ilk çıkana gülümse,
Aydınlık bir gün dile
Sonra koş git işine, dünden, önceki günden,
Hatta daha da eskiden yarım ne kadar işin varsa hepsini tamamla, Ohh şöyle bir hafifle Bir güzel kahve ısmarla kendine,
Seni mutlu eden sesi duymak için alo de
Hiç işin olmasada öğle üzeri dışarı çık
Yağmur varsa ıslan, güneş varsa ısın,
Hatta üşü hava soğuksa yürü,
Yürürken sağa sola bak, öylesine değil, görerek bak
Çiçek görürsen kokla, köpek görürsen okşa,
Çocuk görürsen yanağından makas al..
Sonra, şöyle bir düşün, kimler sana yol açtı,
Sen çok dar da iken kimler seni ferahlattı,
Hani kapını kimsenin çalmadığı günlerde kimler kapını tıklattı?
Ne kadar uzun zamandır aramadın onları değil mi?
Hadi hemen uğrayabilirsen uğra,
Arayabilirsen ara Hatırlarını sor,
Öyle laf olsun diye değil, kucaklar gibi sor..
Bu sadece onların değil, senin de yüreğini ısıtacak,
Yüzünde güller açtıracak..
Günün güzeldi değil mi? Akşamın da güzel olsun..
Yemeğin ne olursa olsun, masanda illaki kumaş örtü olsun..
Saklama tabakları, bardakları misafire
Sizden ala misafir mi var bu dünyada
Ailecek kurulun sofraya, öyle acele acele değil,
Vazife yapar gibi hiç değil,
Şöyle keyife keyif katar gibi, lezzete lezzet katar gibi, eksik bıraktıklarını tamamlar gibi tadına var akşamının..
Gece evinde, dostların olsun
Sohbet mezen, kahkahan içkin olsun..
Arkadaşım, hayat bu daha ne olsun?
Ama en önce ve illa ki sağlık olsun!

Can Yücel
(bu siir sanki bu gezegene ait degil)

8 Eylül 2008

denetle bizi iso

iso bizi denetleyecekmis. bu bilgi dun geldi ve geldiginden beri hayatim kabus oldu. banka memurlari gibi oldum. her is icin 3 form doldurmak ne kadar buyuk bir zaman kaybi? aklim siddetle karsi cikiyo bu eziyete. isin kotusu simdi kendi kendime doldurmam gereken onca belgeyi biriktirmemeliydim diyorum. gunu gunune yapmak daha kolaymis meger. seytan diyor "GİT basımdan ISO git baskasini denetle!" diyip hepsini ne varsa cope at. bu yazi daha cok uzar ama ben kendimi tutsam iyi olacak.

7 Eylül 2008

guven-guvenme

surekli sorumluluklarindan sikilip birakan bir adam evlilik vaatleriyle suslenen iliskide ne kadar gelecek vaat eder?

sendrom


yine yataktan aglayarak uyandim. "uff yine mi pazartesi. ben ise gitmek istemiyorum... evlenip evimin kadini cocuklarimin anasi olmak istiyorum vs."
birde okul acildi. ise gelis daha da uzadi bugun. keske okul zamanlarima geri donseydim dedim sabah gelirken. akabinde bunun daha buyuk kabus oldugunu farkedip hemen bu dusunceyi uzaklastirdim aklimdan. ogretmenler, dersler, sinavlar, kizlarla kavgalar, cekememezlikler iyyy tam kesmekes.
neyse tam bir pazartesi klasigi oldu bu.
kolay gelsin cümbür cemaat!
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...