28 Ocak 2008

solucan salyangoz kurbaga

hava munasebetiyle (malum yagisili ama cok soguk gelmedi bana) sabah ise yururken bir solucana rastladim. hemen eldivenimi cikartip aldim ve ezilmemesi icin yolun kenarina koydum. yanimdaki arkadasim beni gorunce "ayy" diye ne kadar igrenc oldugumu ima etti. "iyide bu yeni bisey degil" diyip yurumeye devam ettim.
annem anlatir kucukken ablamla solucan ve salyangoz ciftlikleri kurarmisiz. ben solucandan korktugum icin salyangoz toplarmisim. ablam her solucani eline aldiginda korkudan butun gucumle bagirirmisim.
ama devaminda der ki; bende kurbagadan korkmazmisim. annem her gun dizlerine kadar islanmis gelirdin sonra arkadaslarindan ogrendim kurbaga icin suya girdigini diye anlatiyor.
çer-cöp icinde hatta sırıl-suçuk gecen bir cocukluk... aman allahim neler yaziyorum:)

2 yorum:

rahel dedi ki...

Haha, ne şeker! Ben de ayda yılda bir anneannemi köye ziyarete gittiğimizde kurbağa yavrularıyla (iribaşlarla yani) oynardım, sen yazınca hatırladım şimdi. Oysa hoşlanmam böyle şeylerden pek. Ne cesaretle yapmışım acaba.. :P

Ne şanslı bir çocukmuşsun, toprakla, suyla oynama şansın olmuş. :) Kıskanılacak bir şey..

elma+Z dedi ki...

vaaay sizleri burda gormek ne guzel. yeni yazi varmi diye bakiyorum ama yok. sanirim vakit yok bu ara hi?
------
zaten bu anlatilanlari hatirlamasam inanmam cunku artik kurbagadan korkuyorum yakalayamam:(

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...